mecaz

 

mecaz

Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan sözlere veya kavramlara Türkçe eğretileme; Arapça mecaz, istiare; Fransızca trope denir. "Mecaz" Arapça, "trope" Eski Yunancadır. Ad değişimi olarak da bilinir. Mecâz sanatı, anlatımı daha etkili kılmak ve söze canlılık kazandırmak amacıyla yapılır. Söze güzellik, güçlülük, canlılık, zarafet, derinlik veya genişlik verir. Eski Yunan'da "mecaz" anlamda kullanılan "metafor" sözcüğü Antikçağ'ın sonlarına doğru anlam daralmasına uğramış ve yerini "trope" sözcüğe bırakmıştır.

        Kandilli yüzerken uykularda

        Mehtabı sürükledik sularda

        -Yahya Kemal Beyatlı

Yukarıdaki mısralarda Kandilli semtinin uykularda yüzmesi ve mehtabın sularda sürüklenmesi; sözcüklerin asıl anlamının dışında güzelleştirme, zarifleştirme ve güçlendirme gibi amaçlarla mecaz olarak kullanılmasına örnektir.

Yahudi bir kadının mezar taşı
Yahudi bir kadının mezar taşı, yaşamın sonunun görsel bir metaforu olan kırık mumları tasvir ediyor.

{tocify} $title={İçindekiler}

Etimoloji

"Mecaz" sözcüğü Türkçeye en geç 1300'lü yıllarda, Arapça "macāz" sözcüğünden geçmiştir. Bu sözcük Arapçadaki cwz (geçit, köprü) kökünden gelir. Türkçeye Fransızcadan geçen, Antik Yunancada "taşıma, transfer etmek" anlamlarına gelen "metafor" sözcüğü daha sonra anlam daralmasına uğramıştır.

Kelime Kökeni

Arapça cwz kökünden gelen macāz مجاز  "1. geçit, yol, köprü, 2. edebiyatta bir kelimenin asıl anlamından başka anlamda kullanımı, metafor" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça cawāz جواز  "geçti" sözcüğünün ismi zaman ve mekânıdır. Daha fazla bilgi için cevaz maddesine bakınız.

Tarihte En Eski Kaynak

"söz oyunu" [ Atebet-ül Hakayık (1300 yılından önce) ]

Aristoteles tarafından "mecaz" anlamında kullanılan metafor sözcüğü, Antik Çağ'ın sonlarına doğru ise anlam daralmasına uğrayarak Türkçedeki "istiare, eğretileme" kavramları karşılığında kullanılmaya başlanmıştır.

Gerçek anlam

Bir kavramın mecaz olmayan anlamlarına gerçek anlam denir:

  • Babam yorganı üzerime çekip iyi uykular diledikten sonra alnımdan öptü. (gerçek anlam)
  • Ay ışığında yakamozlar dans ediyor, dalgalar sahili öpüyordu. (mecâz)
  • Bugün hava çok soğuk. (gerçek anlam)
  • Soğuk bir tavırla birbirlerini selamlayıp uzaklaştılar. -R. H. Karay. (mecâz)
  • Sabah erkenden uyandım. (gerçek anlam)
  • Baharın gelmesi ile birlikte doğa uyandı. (mecâz)

Yan anlam

Mecaz anlam sıklıkla yan anlam ile karıştırılır. Yan anlamların her biri, sözcüğün gerçek anlamlarından biridir ve birincil anlamla (temel anlamla) yakından ilişkilidir.

  • Torpido ile vurulan gemi bir süre sonra battı. (temel anlam)
  • Elime iğne battı. (yan anlam)
  • Güneş bugün saat yedide batacak. (yan anlam)
  • Hamileliğin de verdiği alınganlıkla her sözümüz ona batıyordu. (mecâz)

Mecaz türleri

Mecaz, sözcük ve fikir mecazları olmak üzere ikiye ayrılır. Sözcük mecazında bir sözcük gerçek anlamı dışında, fikir mecazında ise herhangi bir fikir kendi anlamının dışında bir amaçla kullanılır.

mecaz ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

(meca:zı), Arapça mecāz

1. isim, edebiyat Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz.

2. isim Bir kelimeyi veya kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma, metafor.

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü - 1948

Türkçe: Mecazi, Fransızca: Figuré

(Söz sanatı terimi) Gerçek analmından ayrılmış bir kelimenin anlamı hakkında kullanılır. (MECAZ ANLAM, Mecazi mâna, Sens figuré).

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski