bozmak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
bozmak, -ar
1. -i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek:
"O kötü hayaller, güzel düşünceleri bozmaz." - Mehmed Paksu
2. -i Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak.
3. -i Dokunmak, zarar vermek:
"Kendisini ziyaret eden gazetecilere dedi ki İtalya’da yemekler midemi bozdu." - Mevlüt Çelebi
4. -i Geçersiz, hükümsüz bir duruma getirmek; nakzetmek:
"Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun." - Memduh Şevket Esendal
5. -i Büyük parayı küçük birimlere ayırmak:
Bir milyon lira bozar mısın?
6. -i Bozguna uğratmak:
Düşman ordusunu bozmak.
7. -i Altını paraya çevirmek.
8. -i Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek.
9. -i Bağ veya bostanın son ürününü toplamak:
Bostanı bozduk.
10. -i Bir kızın bekâretine zarar vermek.
11. -i Biçimini ve kullanılışını değiştirmek:
"Eskileri bozuyor; beni, çocuğu giydiriyor." - Ömer Seyfettin
12. -i, mecaz Altüst etmek, çıkmaza sokmak:
"Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun." - Sait Faik Abasıyanık
13. -i, mecaz Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya bir yalanını ortaya çıkararak küçük düşürmek:
Adamcağızı fena bozdunuz.
14. -le, mecaz Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak:
Adamcağız politika ile bozmuş.
15. -i, mecaz Kötü duruma getirmek.
16. -i, hukuk Mahkeme itiraz yoluyla verilen kararı değiştirmek, yeniden yargılamanın önünü açmak.
17. -i, din bilimi Oruç, abdest vb.ni geçersiz duruma getirmek:
"Fakat plancılar bütün bu aşağılık iftiralar ve küfürle dolayısıyla papaza kızıp oruç bozmayacak kadar olgun ve şuurlu idiler." - Doğan Avcıoğlu
Yumrukoyunu Terimleri Sözlüğü - 1968
Türkçe: İhlâl, İngilizce: Violate, Almanca: Verstoss
Yumrukoyununda kurallara uymamak, kuralların dışına çıkmak.
Yapım İyeliği Terimleri Sözlüğü - 1971
Türkçe: iptal etmek, İngilizce: invalid (to), Fransızca: invalider
Bir markayı ya da bulguyu, yasalarda yazılı nedenlerle ve yollarla yok saymak.
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]