sert ne demek? TDK anlamı ve açıklaması
Farsça serd
1. sıfat Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan; bek (I), berk, pek, katı (I), yumuşak karşıtı:
Sert tahta.
2. sıfat Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen:
"Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor." - Tarık Buğra
3. sıfat Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı:
Sert iklim. Sert hava.
4. sıfat Güçlü kuvvetli:
"Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi." - Memduh Şevket Esendal
5. sıfat Etkisi şiddetli ve keskin olan, hafif karşıtı:
Sert içki.
6. sıfat Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan:
"Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı." - Memduh Şevket Esendal
7. sıfat Gönül kırıcı, katı, ters olan.
8. zarf Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde:
"Ben de ona bile bile sert çıkıştım." - Ahmet Kabaklı
9. sıfat, mecaz Hırçın, öfkeli, hiddetli olan:
"Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar?" - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
10. sıfat, mecaz Titizlikle uygulanan; sıkı:
Sert bir yönetim.
11. sıfat, dil bilgisi ► tonsuz.
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü - 1972
İngilizce: hard, Fransızca: dur, Almanca: hart
Sertlik özelliği gösteren.
Kelime Kökeni
Farsça ve Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) sard سرد "soğuk, keskin, katı" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde sarəta- "soğuk" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *kelə-t- biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *kel- "soğumak, donmak" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
serd "keskin soğuk" [ Darir (çev.), Kıssa-i Yusuf (1377 yılından önce) : karşısında oturırdı derdile, zāri kılur her dem āj-ı serdile ]
