yumuşak ne demek? TDK anlamı ve açıklaması
1. sıfat Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı:
Pamuk yumuşaktır.
2. sıfat Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı:
"Kadife gibi ince ve yumuşak olan bu arakiyeler de çok iyi saklanmıştır." - Asaf Halet Çelebi
3. sıfat Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran:
"Yerde yumuşak kilimler serili geniş odasına bağdaş kurup yerleşiriz." - Azra Erhat
4. sıfat Kolaylıkla işlenebilen:
"Uzun gagasını yumuşak topraklara sokar, otların kökündeki yaşlığı emerek yaşarmış." - Memduh Şevket Esendal
5. sıfat Kolay çiğnenen, kolay kesilen:
Yumuşak ekmek.
6. sıfat Ilıman olan (iklim), sert karşıtı:
Yumuşak iklim. Yumuşak hava.
7. sıfat, mecaz Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen.
8. sıfat, mecaz Okşayıcı, tatlı, hoş:
"Gözleri yan aralık, kirpiklerinin arasından bana her zamanki yumuşak, tatlı, sonsuz şefkatiyle bakıyor." - Yusuf Ziya Ortaç
9. sıfat, mecaz Sessiz, hafif:
"Onun içinde mutlaka sönüp yanan gizli yumuşak ışıklarla fosforlu bir parıldayış vardır." - Abdülhak Şinasi Hisar
10. sıfat, dil bilgisi ► tonlu.
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü - 1981
İngilizce: soft, Fransızca: peu contrasté, Almanca: weich
Sinema/TV. Görüntünün karanlık bölümlerinden aydınlık bölümlerine geçişin keskin olmaması, sertlik ile yavanlık arası.
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü - 1972
İngilizce: soft, Fransızca: mou, doux, Almanca: weich
Yumuşaklık özelliği olan.
