heteroataerkillik

 

heteroataerkillik

Feminist teoride, heteroataerkillik (etimolojik olarak heteroseksüel ve ataerkillikten, İngilizce: "Heteropatriarchy") veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.

Heteroataerkil toplumlarda, cis heteroseksüel erkeklerin genellikle toplumdaki en yüksek güç pozisyonlarını işgal ettikleri, kadınların (trans kadınlar dahil), ikili olmayanların, trans erkeklerin ve diğer LGBTQ bireylerin cinsiyet ve cinsellikle alakalı sosyal baskının çoğunu deneyimlemesine neden olduğu anlaşılmaktadır. Bu fikir, kültürel ve yasal bağlamda "toplumsal cinsiyet", "cinsiyet" ve "cinsel yönelim" kavramlarının net olmayan tanımlarından beslenmenin yanında erkeklik ve kadınlıkla ilişkili sosyal beklentileri belirlemeye hizmet eden cinsiyet normlarıyla desteklenmektedir.

{tocify} $title={İçindekiler}

Teori

Sosyal bir sistem olarak heteroataerkillik, heteroseksüelliği ve ataerkilliği normal olarak algılarken, diğer düzenleri anormal kabul eder. Daha sonra ırksal ve cinsel azınlık grupları için bir baskı ve eşitsizlik ortamını sürdürür. Heteroataerkillik, güç ve baskının birbirine kenetlenen güçleri sistemine dayanan, toplumsal cinsiyet rollerine bağımlı olan ve bu perspektifi içeren modern hiyerarşik sosyal yapıyı açıklamak için kullanılan popüler feminist analizin bir kavramıdır. Bu bağlamda, genellikle erkeklerin en yüksek güç pozisyonlarını işgal ettikleri ve kadınların toplumsal baskının büyük kısmını tecrübe ettikleri anlaşılmaktadır. Bu sosyopolitik egemenlik sistemi, kadınlık ve erkeklik özelliklerini erkeklere ve kadınlara atfeden toplumsal cinsiyet normları tarafından pekiştirilir; böylelikle cis heteroseksüel erkekler tercih edilir ve erkeksi özellikler sergiledikleri için rutin olarak karşılığını alırlar. Tersine, kadınsı kabul edilen özellikleri sergileyen kadınlar veya insanlar daha az toplumsal ayrıcalık alırlar. Tarihsel olarak bu, eşit olmayan ücret veya kadınların toprak sahibi olamaması gibi ekonomik dezavantajlarla kendini göstermiştir.

Cinsiyeti "kadın sorunları" alanına ve cinsel yönelimi "cinsel azınlık meseleleri" alanına kısıtlamaya yönelik yasal (ve sosyal) kültür uygulaması, heteroataerkil bir toplum için temeldir. Heteroseksüel erkeklere yalnızca diğer cinsiyet ve cinsel azınlıklara göre öncelik tanınmaz, aynı zamanda heteroseksüel erkekler teşvik edilir ve ödüllendirilir. Küçük ölçekte, heteroataerkillik tüketim alışkanlıkları ve ilişkilerinde belirginken, büyük ölçekte cam tavan, evlilik ve kadın bedenleri üzerindeki yasal kontrol ile gösterilir.

Tarihsel bir bakış açısından incelendiğinde, ataerkillik terimi, aile hiyerarşisi içinde iktidar sahibi olarak babayı kast eder ve bu nedenle kadınlar, erkeklerin gücüne tabi hale gelir. Ataerkillik, erkeklerin baskın güce sahip olduğu ve baskın olduğu ve şu rollerde ayrıcalığa sahip olduğu bir sosyal sistemdir: politik, ekonomik, toplumsal ve sosyal roller. 1980'lerde ve 1990'larda kuir teorisinin ortaya çıkmasıyla ve heteronormativitenin ve ikili cinsiyetin sorgulanmasıyla, bu tür bir tahakküm, sadece cinsiyet veya toplumsal cinsiyet (erkeklerin kadına veya erilliğin kadınsılığa üstünlüğü) açısından değil, aynı zamanda cinsellik açısından (heteronormativite, veya heteroseksüelliğin diğer cinsel yönelimlerin üzerinde tutulması ve cis olmanın diğer kimlikler üzerinde tutulması) açıklanmaya başlandı. Heteroataerkillik terimi, cinsiyetçilik veya heteroseksizmin kültürel süreçlerine dayanan erkek egemen bir toplumun oluşumunu vurgulaması için önceki, daha az spesifik olan 'ataerkillik'ten evrimleşmiştir.

Arka plan geçmişi

Antik çağlardan beri heteroataerkillik, dünyadaki toplumların erkekliği ve kadınlığı nasıl gördüklerini şekillendirmiştir. Bu toplumsal sistemin, toplumlar üzerinde zamana yenik düşmeyen ve günümüzde hâlâ görünen olumsuz etkileri olmuştur. Antik Çin'in varlığı boyunca, imparatorların baskın güce sahip erkek olması örneği ile gösterilir. Kadınlar ve kadınsı özellikler gösteren insanlar nesneleştirildi ve ezildi. Kadınlar, asıl amacı erkeklere hizmet etmek olan itaatkar ev kadınları olarak görülüyordu. Bundan dolayı kadınların sesi görmezden gelinmiş ve bastırılmıştır. Heteroataerkillik, kadın haklarını reddeden ve insanlıktan çıkan bir topluma dönüşen bir sisteme öncülük etmiştir. 

Heteroataerkilliğin nereden geldiğinin kesin bir kökeni olmasa da, yaratılmasına katkıda bulunmuş olabilecek çeşitli yerler ve toplumlar vardır. Katkıda bulunmuş yerlerden biri de Antik Yunandır. Antik Yunan sisteminin cinsiyeti ve toplumsal cinsiyeti insan kimliğinin temeli ve sosyal organizasyonun temeli olarak kullandığını gösteren kayıtlar olduğu ileri sürülmüştür. Yunanlar, Batı dünyasında ataerkilliğin kurumsallaşmasında kritik bir role sahipti ve aynı zamanda, cinsiyet / toplumsal cinsiyet fikirlerini modern düzenlemelere doğru ilerleten Roma emperyalizmi üzerinde bir etkiye sahipti. Son zamanlarda bilim insanları, Yunanların Batı Dünyasında ataerkilliğin kurumsallaşmasındaki kritik rolünü belgelemeye başladılar. Bu tür bilim insanlarının çalışmalarını sentezleyen bu bölüm, Roma emperyalizminin aracılık ettiği Yunan cinsiyet / toplumsal cinsiyet sisteminin, çağdaş düzenlemeleri doğuran cinsiyet / toplumsal cinsiyet kavramlarını nasıl ortaya çıkardığını gösterecektir.

Heteroataerkilliğe yol açan bir başka neden de heteropaternalizmdir; bu, heteroataerkilliğin ev içi bir düzenlemede kurulduğu önermedir. Yani, bir evin babası, bir aile evinin lideri ve merkez gücüdür ve her türlü sosyal düzenlemeden sorumludur. Heteroataerkillik ve heteropaternalizm, esas olarak, erkek cinsiyetinin güçlü, şakacı ve yetenekli olarak, kadınların ise alt sınıf ve zayıf olarak görüldüğü bir zihniyeti insanların gözünde oluşturan ataerkil bakış açısını tanımlıyor.

Bu ideoloji, sömürgecilikle ve Avrupa merkezli kültürün yayılmasıyla desteklendi, dünya çapında hegemonyaya ulaştı ve diğer cinsiyet sistemlerinin ve ayrıca toplumu, cinsiyetleri veya erotizmi anlamanın diğer yollarının ortadan kaldırılmasına sebep oldu.

Önem

Heteroataerkilliğin ana temellerinden biri, çekirdek ailenin tek kabul edilebilir aile birimi olarak normalleştirilmesidir, bu toplumsal sistemi günümüze kadar taşımıştır.

Heteroataerkillik; Yerli kadınların, Queerlerin ve transların bedenlerini kontrol altına aldı ve bu farklılıkları hiyerarşiler halinde yok etmeye, kontrol etmeye ve manipüle etmeye koyuldu. Heteroataerkilliğin etkileri; azınlık gruplarını, yerli halkı ve LGBTQIA+ topluluğunu orantısız bir şekilde etkiledi.

Ayrıca bakınız


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski