heteroseksizm

 

heteroseksizm

Heteroseksizm veya heteroseksüel cinsiyetçilik (İngilizce: heterosexism), heteroseksüellik ve ilişkileri lehine tutum, önyargı ve ayrımcılık düzenidir. Öteki insanların heteroseksüel olduğu ve karşı cinse yönelim ve karşı cinsle ilişkilerin tek norm olduğu bu yüzden de daha üstün olduğu varsayımını içerir.

Heteroseksizm, Amerikan Mirası İngilizce Sözlüğü ve Merriam-Webster Üniversite Sözlüğü çevrimiçi baskılarında heteroseksüeller tarafından, eşcinsellere karşı ayrımcılık veya önyargı olarak olarak tanımlansa da, herhangi bir cinsel yönelimi olan insanlar bu tür tutum ve önyargılara sahip olabilir ya da birilerinin cinsel yönelimine karşı homofobinin bir parçası da olabilir.

Ayrımcılık olarak heteroseksizm, biseksüelleri, geyleri, lezbiyenleri ve diğer cinsel azınlıkları, dünyanın birçok yargı alanı ve toplumunda, çeşitli yasal ve uygar haklar, iktisadi fırsatlar ve toplumsal eşitlik açısından ikinci sınıf vatandaşlar olarak sıralamaktadır. Genellikle homofobi ile bağlantılıdır.

{tocify} $title={İçindekiler}

Geçmiş

Merriam-Webster Üniversite Sözlüğü, heteroseksizm sözcüğünün ilk kullanımının 1972 yılında gerçekleştiğini belirtirken, heteroseksizm sözcüğü ilk olarak 1971 yılında gey hakları etkincisi Craig Rodwell tarafından bulunduğunu söyledi.

Homofibiye karşıtlık

Bir heteroseksizm türü olan homofobi, hem eşcinsellere karşı nedensiz antipati veya korku hem de böyle bir duyguya dayalı davranış anlamına gelir. Aynı zamanda heteroseksüel cinsiyetçilik, heteroseksüelliği cinsel uygulamalar için izlenecek tek norm durumuna getiren ideolojik düşünce düzenini ifade eder. Heteroseksüelliği destekleyen bir önyargı olan heteroseksizm, toplumların başlıca iktisadi, kültürel ve toplumsal kurumlarına yerleşmiş ve bu kurumların özgünlüğü olmuştur. Heteroseksistlik, erkeklik ve erkeksilik, kadınlık ve kadınsılığın özkültürel kavramlarından kaynaklanmaktadır.

Araştırmacı, psikoloji profesörü ve yazar Gregory M. Herek'e göre, heteroseksizm eleştiri ve saldırılarla oluşur. Ayrıca eşcinsellik genellikle kültürel olarak görünmez, fakat eşcinsel davranış sergileyen veya eşcinsel olarak tanımlanan kişiler görünür hale geldiklerinde toplumun saldırılarına maruz kaldıklarını söylüyor. Ayrıca LGBT'lere yönelik şiddet uygulayan kişilerle yaptığı röportajlardan yola çıkan adli psikolog Karen Franklin, heteroseksizmin sadece kişisel bir değer düzen değil tersine cinsiyet ayrımcılığının sürdürülmesinde kullanılan bir araç olduğunu, eşcinsellere ve cinsiyet rolü normlarından sapan diğer bireylere yönelik saldırılar kişisel tehdide karşı savunmacı bir cevaptan çok sapkınlığın öğrenilmiş bir toplumsal denetleme çeşidi olarak görüldüğünü söylüyor.

Benzerlikler ve kesişmeler

Heteroseksizm sözcüğünü kullanmak, eş cinsel karşıtı duyarlılık ile ırkçılık, antisemitizm ve cinsiyetçilik gibi diğer önyargı türleri arasındaki benzerlikleri vurgular.

—Gregory M. Herek, UC Davis'te araştırmacı, ruh bilimi profesörü ve yazar.

Her iki düşüncenin de belirli toplumlardaki baskın gruplar için ayrıcalığı teşvik etmesi açısından heteroseksüel cinsiyetçiliğin ırkçılık sözcüğüne benzer olduğu ileri sürülmüştür. Örneğin ırksal beyaz ayrıcalığı kavramına benzer heteronormativite, heteroseksüellerin kabul edildiği toplumun varsayılan heteroseksüellik yapılarına uygulanmıştır. Benzetme, beyazların beyaz olmayan insanlardan üstün olması gibi, heteroseksizmde heteroseksüel ilişkileri, heteroseksüel olmayan ilişkilerden daha üstün kılar. Bu önermeyi çürütmeye çalışırken bazı eleştiriciler, herhangi bir genellemeyi desteklemek için konunun epey karmaşık olduğunu söyleyerek, cinsel yönelim ve ırk ulamları arasındaki farklılıklara işaret ederler. Örneğin, danışman ve çeşitlilik üstüne eğitimci Jamie Washington, heteroseksizm ve ırkçılığın aynı kumaştan örülmüş gibi olmalarına rağmen aynı şey olmadıklarını söyledi. Irene Monroe gibi bazı Amerikan tutucu liderler, The Advocate dergisinin kapak hikâyesindeki eş cinsel yeni siyahtır şeklinde sav ifade edenlerin, siyahların acılarını ve deneyimlerini kendilerince haklı çıkarmak için istismar ettiklerini söylüyorlar. Bununla beraber, İngiliz Psikoloji Derneği'nin mesleksel psikoloji bölümünün, 2009 yılında düzenlediği konferansta sunulan bir çalışmada heteroseksüel cinsiyetçi önyargının ırkçılıktan daha yaygın olduğunu gösteriyor.

Heteroseksüel cinsiyetçilik, keyfî insan kümeleri arasındaki farklılıkları daha da vurgulayarak ırkçılıkla kesişebilir. Örneğin heteroseksüel cinsiyetçilik, ırkçılığın etkilerini şu şekilde birleştirir:

  • Irkı nedeniyle zaten haksızlıklarla karşı karşıya olan bir kişiye karşı haksızlık yapmayı teşvik etmek.
  • Bir kümeye öteki kümelerden daha fazla ayrıcalık tanıyan toplumsal aşama sırası kurmak.

Benzer şekilde ırkçılık, biseksüel, gey, lezbiyen ve transseksüel kişilerin toplumsal olarak değeri düşürülmüş bir ırk ulamına dahil olmaları veya bunların bir parçası olarak kabul edilmeleri halinde ayrımcılığa ya da şiddete maruz kalabilirler. Beyaz insanlar, heteroseksüel ulamlarına giren insanlara tanınan ayrıcalıklara sahiptirler. Bunlar; dışlanmama, farklı olarak görülmeme, olumsuz basmakalıp düşüncelerden kurtulma, saygınlık, toplumsal düzgü içinde olmanın verdiği rahatlık, toplumsal olarak kabul görmedir.

Tepkiler

Howard İletişim Dergisi, yayınladığı bir dergi yazısında, bazı biseksüel, gey, sevici ve transseksüel bireylerin heteroseksizme, karşı karşıya gelerek iletişim yoluyla ya da kendi düşmanca ortamdan uzaklaşarak yanıt verdiklerini söyledi.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski