etmek ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
etmek, -der
1. nesnesiz Bir işi yapmak:
"Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." - Haldun Taner
2. nesnesiz `İyi, kötü` zarflarıyla birlikte davranmak:
İyi ettiniz de geldiniz.
3. -i Bulmak, erişmek:
"Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi." - Refik Halit Karay
4. -i, -den Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
5. nesnesiz Eşit değer kazanmak:
İki iki daha dört eder.
6. nesnesiz Herhangi bir değerde olmak:
"Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu." - Ömer Seyfettin
7. nesnesiz Kötülükte bulunmak:
"Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin?" - Sait Faik Abasıyanık
8. -e Küçük veya büyük abdestini yapmak:
Çocuk altına etti.
9. nesnesiz, eskimiş Demek, söylemek:
"Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle" - Erzurumlu Emrah
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]